Birbirinden Güzel 10 yer
1. Buenos Aires, Arjantin
Arjantin’in başkenti olan ve Sao Paulo’dan sonrasında güney Amerika’nın en büyük ikinci kenti olarak nitelendirebileceğimiz Buenos Aires, 13 milyonluk nüfusuyla oldukca kalabalık bir şehir. Arjantin vize istemediği için ulaşımı gayet rahat olan Buenos Aires’e İstanbul’dan ortalama 17 saatlik bir tayyare yolculuğu ile ulaşılabiliyor. Aktarma icra ettiğinız takdirde bu süre 30 saate kadar çıkabilirken bilet fiyatları ise 2000 TL civarında. San Telmo, dünyanın en geniş caddesi olan 9 Temmuz Caddesi ve rengârenk evleriyle görenleri büyüleyen La Boca semti ise ne olursa olsun görülmesi gereken yerlerden. Turistik barların yer aldığı Recoleta, gece kulüplerine ev sahipliği yapan Palermo ve bohem olmasının yanında keyifli olan San Telmo ise gece hayatının en yoğun yaşandığı bölgeler.
2. Santorini, Yunanistan
Yunan adaları arasında kim bilir en popüleri olan Santorini, 75 kilometrekarelik bir yüzölçümüne haiz. Milattan Önce 1650 ve 1450 yılları içinde bir volkanın patlamasıyla oluşan bu ada; Fenisliler, Venedikliler ve Romalılara da ev sahipliği yapmış. Balayına çıkan çiftlerin sıkça tercih ettiği bu ada gerek manzaraları gerekse kendine özgü mimarisiyle fotoğraf sanatçılarını da cezbetmeyi başarıyor. Feribotlar vesilesiyle rahatça ulaşabileceğiniz Santorini’ye aynı zamanda uçakla da ulaşım sağlanabiliyor fakat ne yazık ki Türkiye’den direkt uçuşlar yok. Yunan mutfağının her ayrıntısını bulabileceğiniz Santorini’de yemeğinizi yerken size eşlik edecek günbatımı manzaraları ise eşine az rastlanır cinsten. Fiyatlar her ne kadar normalin üstünde olsa da yeme içme anlamında sizi üzmeyeceğinin garantisini verebiliriz. Hemen hemen tüm otellerinde benzeri olmayan bir deniz manzarası bulunan bu adada önceden rezervasyon yapmış oldurmak şartıyla oldukça uygun fiyatlara konaklayabiliyorsunuz.
3. Berlin, Almanya
Şehir içi ulaşımının kolaylığıyla dikkatleri çeken ve Almanya’nın başkenti olan Berlin, ilk kere gidenlerin bile zorlanmayacakları bir ulaşım ağına sahip. İstediğiniz her yere gayet makul fiyatlarla rahatça gidebileceğiniz Berlin’de şehre özgü yemeklerin yanında Türk mutfağından da bazı yiyecekleri bulabiliyorsunuz. Almanya’nın en meşhur tatlısı olan Berliner ve kahvaltıların vazgeçilmezi olan Alman Simidi ise gitmişken membaında denemeniz ihtiyaç duyulan lezzetler. Derhal her bölgesinde farklı bütçelere ve kitlelere uygun oteller bulunan Berlin’de daha hareketli bir yerde konaklamak istiyorsanız Kreuzberg’i seçmenizde yarar var. Dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak da vasıflandırılan Berlin Duvarı ise sunmuş olduğu görsel şölen ile görülmeye değer.
4. Phuket, Tayland
Tayland’ın güneyinde konumlanan ve Malay yarımadasında yer alan Phuket, dört tarafı denizlerle kaplı olmasına karşın %70’i ormanlarla kaplı bir ada. Masmavi denizinin kıyısındaki beyaz kumlu plajlarıyla fazlaca popüler bir dinlence rotası olan bu ada güneşin keyfini çıkarmak isteyenler için en ideal tatil duraklarından biri. Birbirinden farklı şovlarla ziyaretçilerini büyülemeyi başaran Phuket’te koloni döneminden kalan yapıların arasında dolaşarak tam anlamıyla bir tarih turu da yapabiliyorsunuz. Gece pazarında daha önce görmediğiniz yiyeceklerin keyfina bakabileceğiniz Phuket’te bununla birlikte fil safarisi ile adanın bilinmeyen yerlerini keşfetme fırsatını da yakalayabiliyorsunuz. 1976 senesinde yapılan havalimanı yardımıyla ulaşımın çok rahat olduğu Phuket’e Bangkok Southern Otobüs Terminali’nden ortalama 12 saatlik bir yolculukla da gidebiliyorsunuz. Müjde; Tayland bordo pasaport sahibi Türk vatandaşlarından vize istemiyor!
5. Amalfi, İtalya
Mitolojiye göre âşık olduğu su perisi genç yaşta öldükten sonrasında Herkül, sevgilisini dünyanın en güzel yerine gömmeye ant içiyor. Peşinden görkemli bir şehir inşa edip bu şehre sevgilisinin adı olan Amalfi’yi veriyor. Hikâye ne kadar doğrudur bilinmez fakat Amalfi’yi gören her insanın bu şehre âşık olduğu kati. The Duomo Sant’Andrea katedrali ve Doumo Meydanı ile ziyaretçilerini büyülemeyi başaran bu masal şehrinde ulaşım açısından en pratik yer olan Sorrento ise konaklamak için en ideal yer. Bir İtalyan şehri olduğundan pizza ve makarnanın en güzellerini bulabileceğiniz Amalfi’de ev yapımı şarapları tatmanızı da mutlaka öneriyoruz. Öte taraftan 1 haftalık bir süre zarfında şehrin her yerini rahatça gezebileceğiniz Amalfi’ye Napoli Havaalanı’na indikten sonra otobüsler vesilesiyle rahatça ulaşabiliyorsunuz.
6. Algarve, Portekiz
Portekiz dendiğinde akla her ne kadar Porto ve Lizbon gelse de bizlere sorarsanız Portekiz’in en güzel şehri Algarve. Türkiye’den direkt olarak uçuşların bulunmadığı bu güzel şehre gitmek için öncelikle Lizbon’a seyahat etmeniz gerekiyor. Ardından otobüsler aracılığıyla rahatça ulaşabileceğiniz Algarve, bununla birlikte Avrupa’nın sonlandıği yer olarak da adlandırılıyor. Okyanus’un kenarında yer alan Algavre’nin plajları ise dünyanın birçok yerinde göremeyeceğiniz güzellikte. Fakat şimdiden uyaralım biz gibi sadece iç denizlerde yüzenler için okyanusun hırçın dalgaları tehlikeli olabiliyor. Tabi sörf yapmayı seviyorsanız bu dalgaların keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. Okyanusun getirdiği bir başka avantaj ise balık kültürünün oldukça gelişmiş olması. Hangi balık restoranına giderseniz gidin yiyeceğiniz yemeklerden pişman olmayacağınızın da garantisini verebiliriz.
7. Phu Quoc, Vietnam
Phuket yada Bali kadar popüler olmasa da Tayland Körfezi’nde yer edinen Phu Quoc Adası, el değmemiş toprakları ve daha yeni gelişen yapısıyla adeta bir cennet. Özellikle sahilleriyle büyük beğeni toplayan ve şeffaf turkuaz renkli sularıyla deniz aktivitelerini seven herkesi kendine fanatik bırakmayı başaran bu adanın doğu kısmında gayet uygun fiyatlı sakin konaklama fırsatları da yakalanabiliyor. Scooter kiralayarak adanın keşfedilmemiş yerlerini gezebileceğiniz şeklinde kimsenin olmadığı koylarda yüzme fırsatını da yakalayabiliyorsunuz. Birbirinden güzel balıkçı köyleri ve sık ormanlarıyla dikkatleri çeken Phu Quoc’a aktarmalı uçuşlar sayesinde ulaşabiliyorsunuz. Ek olarak Vietnam’a her bordo pasaportlu Türk vatandaşı vizesiz gezi edebilir.
8. Batum, Gürcistan
yalnız kimliğinizi göstererek vizesiz bir şekilde girebileceğiniz Batum’u öteki tatil rotalarından ayıran bir özelliği olmasa da Batum ucuzluğuyla ön plana çıkmayı başarıyor. Ülkenin 2. Büyük şehri olan ve çok hızlı bir halde gelişmeye geçindiren Batum; çok katlı alışveriş merkezleri, otelleri, restoranları ve eğlence merkezleriyle büyük ilgi görüyor. Öte taraftan uçakla rahatça gidebileceğiniz Batum’a otobüsle de rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Kendine özgü mutfağıyla ziyaretçilerini memnun etmeyi başaran bu güzel şehirde yer edinen Calpyso Hostel, önceden rezervasyon yaptırdığınız takdirde oldukca uygun fiyatlara konaklama şansı sunuyor. Teleferikle Stunpik tepesine çıkıp şehre özgü kırmızı şarapları tatmadan geri dönmek ise sonradan pişmanlık yaratacak aktivitelerden sadece birkaçı.
9. Karpaz, KKTC
tarihi ve kültürel zenginlikleriyle doğayı harmanlayıp ziyaretçilerini son aşama doyum etmeyi başaran Karpaz, dünyanın en güzel sahillerinden kabul edilen Altın kumsal’a da ev sahipliği yapıyor. 18. Yüzyılda inşa edilen ve Apostolos Andreas’a adanan manastır ise ne olursa olsun görmeniz ihtiyaç duyulan yerlerin başını çekiyor. Girne’den yaklaşık 2 saatlik bir yolculukla ulaşılabilen Karpaz, tarih süresince birçok medeniyete ev sahipliği yapmasının da bir avantajı olarak oldukca varlıklı bir mutfağa haiz. Zamanı bir seyahatin yanında denize de doyabileceğiniz Karpaz tatilinizde Kıbrıs’ın casinolarında ve gece kulüplerinde eğlencenin de tadına varabilirsiniz. Pasaportunuz olmadan, bir tek çipli kimliğinizle KKTC’ye giriş yapmanız mümkün.
10. Kamboçya
Kamboçya’nın atası olarak bilinen Khmer İmparatorluğu tarafınca 12. Yüzyılda inşa edilmiş olduğu düşünülen ve devasa bir mabet kompleksi olan Angkor Wat, dünyanın en büyük dini kompleksi olma unvanını elinde bulunduruyor. Tarihi ve naturel bir bölge olan Angkor, gece hayatı arayanlar için ne yazık ki elverişli bir bölge değil. Fakat yakınlarda yer alan Siem Reap’te sabah 04:00’e kadar hizmet veren barlar bulmak mümkün. Tapınakların çevresinde yer edinen hediyelik eşya tezgâhlarında çok ilgi çekici şeyler de bulabileceğiniz Angkor’da; çorba, pirinç, balık, tavuk ve domuz ile meydana getirilen birbirinden farklı yiyecekleri de tecrübe etme şansını yakalayabiliyorsunuz. Gene aynı şekilde Siem Reap şehrinde konaklayabileceğiniz Angkor bölgesine gitmek için ise ne yazık ki vize almanız gerekiyor.
Leave a Comment